Dünyanın en popüler turistik cazibe noktasının İspanya’nın Barselona kentinde bulunan La Sagrada Familia Bazilikası oldu.
İspanya’nın en büyük 2. kenti Barselona’da bulunan La Sagrada Familia Bazilikası ünlü seyahat sitesi TripAdvisor’da 109.000 görüşle dünyanın en çok rağbet gören tarihi yapısı oldu.
ispanya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olma özelliğini de taşıyan La Sagrada Familia Bazilikası her yıl yaklaşık 3 milyondan fazla turisti ağırlıyor.
La Sagrada Familia, İspanya’nın Barselona şehrinde bulunan ve modern mimarinin öncülerinden sayılan Antoni Gaudi’nin 1883 yılında devraldığı fakat 1926 yılında bir tramvayın altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan bir bazilikadır.
2010’da Papa XVI. Benedictus tarafından kutsanan Sagrada Família, yapım aşaması devam eden gösterişli bir eser; çatallı kuleleri ve renkli vitrayları, süslü cepheleri ve süslemeli kemerleriyle sonu gelmez bir rüya. Barselona’nın merkezinde yükselen yapı, yılda üç milyon ziyaretçinin ilgisini çekiyor.
Bazilika her zaman tartışmalara yol açtı; bazıları tarafından sevildi, bazıları tarafından küçümsendi. Sürrealistler Gaudí’yi içlerinden biri olarak kabul ederken, George Orwell kiliseyi “dünyanın en çirkin binalarından biri” olarak tanımlamıştı.
Mimarı Gaudí gibi nevi şahsına münhasır bir yapı olan bazilika, esnini mimarının dini inancından ve doğa sevgisinden alan bir vizyon. Gaudí, doğanın doğrusal çizgilerle değil yuvarlak formlarla dolu olduğunun farkındaydı. Doğal yapıların ahşap, kas ve tendon gibi güçlü malzemelerden inşa edildiğinin bilincindeydi.
Duke Üniversitesi mekanik mühendisliği profesörü Adrian Bejan, La Sagrada Família’nın cephelerinin, altın oran olarak adlandırılan ve “estetik açıdan beğenilen tüm sanat eserlerinin ardında yatan” geometrik orantılara dayandığını söylüyor.
Geliştirdiği “yapısal yasa” ile doğadaki tasarımın evrensel bir fizik fenomeni olduğu saptamasını yapan Bejan, Gaudí’nin bir öncü ve “sanat ile bilim arasında köprü kuran bir ip cambazı olduğunu” söylüyor. “Doğanın matematik yasalarına göre inşa edildiğini anlamıştı. En güçlü olan, tabiatı gereği aynı zamanda en hafif ve en yetkin, dolayısıyla en güzel olandır.”
Gaudí’nin vizyonunun temelinde değişmez bir gerçek var. Bassegoda şöyle yazıyor: “Geleceğe yönelik olarak düşünüldüğünde, Gaudí’den çıkarılması gereken ders onun çözümlerini kopyalamak değil, esin kaynağı aramak için doğaya bakmak… doğanın modası asla geçmiyor.”
