300 neo-Nazi’ye karşı duran kadın ve Özgürlük

40-11-02/54

İsveç’teki neo-Nazilerin yürüyüşünde kolunu kaldırarak tek başına karşı duran kadın fotoğrafı geçen hafta çok paylaşılmıştı. Bu fotoğraf nasıl oldu da direnişin özeti haline geldi?

Kahramanlık içeren bir fotoğraftı bu: Boyun eğmez bir kadın, aşırı milliyetçilerin yürüyüşüne karşı sağ kolunu havaya kaldırıp cesaretin ve direnişin sembolü olarak kendisini ortaya koymuştu.

Geçen hafta sosyal medyayla içli dışlı olmamış olanlar sanat tarihinin en ilham verici siyasi içerikli tablolarından birini anlattığımızı sanabilir.

BBC’de yer alan habere göre; Bu, Fransız Romantik akımına mensup ressam Eugene Delacroix’nın 1830’da yaptığı Halka Yol Gösteren Özgürlük adlı tablosudur. Ama bu tablodaki sahnenin bir benzeri, 1 Mayıs’ta İsveç’in Borlange bölgesinde yaşandı ve orada çekilen fotoğraf bütün dünyaya yayıldı.
42 yaşındaki Afrika kökenli İsveçli Tess Asplund, 1 Mayıs’ta 300 üniformalı neo-Nazi ile karşı karşıya geldiğinde, bu grubun göçmen karşıtı tutumuna tepkisini göstermek zorunda hissetti. Asplund, seyircilerden birinin fotoğraf makinesinin kendisine yönelmiş olduğunu fark etmeden, yürüyüşün yapıldığı caddeye inip onlara ters yönde ortalarında durarak kortejin hızını kesmeye çalıştı.

Yukarı kaldırdığı yumruğu, 1960’larda Siyahların Gücü sloganında ifadesini bulan ve Afrika kökenli Amerikalıların medeni haklar hareketinden ayrı olarak siyahi milliyetçilik ve siyahların kendi kaderini tayin hakkı talebiyle ortaya çıkan grupların sembolü haline gelen yumruklu selamı hatırlatıyordu. Bu olay Asplund’ı ister istemez sosyal medyada çok paylaşılan bir fotoğrafın öznesi haline getirdi.

Hiçbir kurgu unsuru olmasa da bu fotoğraf Delacroix’nın bir çağı temsil eden ünlü tablosuna benzer estetik etkiye sahip. Bu tabloda, özgürlüğü simgeleyen kadın, Fransız Devrimi’nin üç renkli bayrağını barut dumanıyla kaplı havaya kaldırıyor ve Kral 10. Charles’ın despot politikalarını protesto eden siviller ordusuna yol gösteriyor.

Belki Burbon kralı 10. Charles’ın, göçmen akınına engel olmak gibi bir gündemi yoktu o zamanlar. Ama kralın devrilmesiyle sonuçlanan 1830 Temmuz Devrimi’nin fitilini ateşleyen de kralın gazetecilerin ifade özgürlüğünü sınırlayan aşırı muhafazakar yönelimlerine tepki olmuştu.
Fotoğrafçı David Lagerlöf’ün Asplund fotoğrafında kahraman profilden çekilmiş. Fakat yukarı kaldırdığı kolu ile göstericiler arasındaki açı Delacroix’nın resmindeki kahramanı akıllara getiriyor hemen. Bu açının oluşturduğu üçgen, geometride en güçlü şekil olarak biliniyor ve fotoğrafın örnek teşkil eden gücünün bir parçasını oluşturuyor.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.