20’nci yüzyılın sanat dehası ve kübizmin babası olarak kabul edilen Picasso yarattığı on binlerce resim, heykel ve seramikle sanat tarihinde yepyeni bir stilin kapılarını açtı. Pencere temalı eserleri bugünlerde Hamburg’da sergileniyor.
Dizginlenemez bir arzu
Deutsche welle’nin haberine göre 20’nci yüzyıl ve modern sanat deyince İspanyol ressam Pablo Picasso’nun (1881 -1973) etkisi tartışma götürmez. Picasso sadece bir ressam değil, aynı zamanda bir heykeltıraş, grafiker ve seramik sanatçısıydı. Şiirler ve radyo oyunları da kaleme aldı. Picasso ardında 40 binden fazla eser bıraktı. Bu fotoğraf Robert Doisneau’nun objektifinden.
Geleneksel fırça darbeleri
Picasso’nun 1900’den kalma ilk çalışmalarından biri. Pencereden karlı bir kent manzarası. Picasso bu resmi yaptığı yıl Paris’teki Montmartre’de bir atölye kiralamıştı. Burada Matisse ve Toulouse-Lautrec gibi sıklıkla atölyelerinin penceresinden kenti tuvale döken meslektaşlarıyla tanıştı. Genç ressam ertesi sene İspanya’ya geri döndü.
Küçük Arlekin
Sirk sanatçıları, dansçılar ve İtalyan komedyasındaki Arlekin adı verilen karakter Picasso’nun kariyerinin başlangıcında en çok resmettiği motifler oldu. Bu motiflere kariyeri boyunca diğer eserlerinde de pek çok kez yer verdi. 1925 yılında yaptığı bu tabloda Picasso’nun mim sanatçısı kılığına girmiş oğlu bir Fransız balkonunun önünde duruyor.
Soyut devrim
Picasso’nun kübik tarzdaki eserleri yeni bir çağa işaret ediyor. Resimlerindeki figürler soyut renk cümbüşlerine dönüşüyor. Sanatçının bu eseri de yine 1925 yılına ait. Picasso Paris’teyken sürrealist Breton ve Aragon ile oldukça sıkı fıkıydı.
Picasso’nun ilham perileri
Picasso eşlerini ve sayısız aşığını fırçasıyla ölümsüzleştirdi. ”Pencerenin Yanında Oturan Kadın” olarak da bilinen, sevgilisi Marie-Therese Walter’dan esinlenerek yaptığı bu tablo 1932 yılından. Picasso iki yıl sonra fotoğrafçı Dora Maar ile tanıştı. Maar bu tarihten itibaren Picasso’nun hem ilham perisi hem de aşığı oldu. Hamburg’daki sergide penceredeki kadınlar için özel bir bölüm ayrılmış.
Picasso’nun son dönem eserleri
Kariyerinin ilk yıllarındaki kullandığı açık renklerin yerini son dönemde koyu tonlar aldı. Kudüs’teki İsrail Müzesi’nde bulunan “Gölge” isimi tablosu 1953 yılından. O yıl Picasso’nun uzun soluklu hayat arkadaşı, çocukları Paloma ve Claude’un annesi Jaqueline Gilot sanatçıyı terk etti. Hayatının bu karanlık döneminde de eserlerinde yine pencere figürü öne çıkıyor.
Picasso’nun atölyesi
Picasso’nun değeri, birçok sanatçının aksine ancak öldükten sonra anlaşılmadı. Öte yandan ün, beraberinde yoğun bir ilgiyi de getirdi. Picasso 1955 yılında Cannes’da ‘La Californie’ adlı bir villa satın aldı. Yoğun ilgiden bunaldığında buraya sığındı. Villanın manzarası ise ona yeni bir ilham kaynağı oldu.
Dünyaya açılan pencere
Penceresinden gördüğü manzara İspanyol sanatçı için her daim en büyük ilham kaynaklarından biriydi. Picasso özellikle geçiş dönemlerinde klasik pencere motifini hep yeniden kullandı. “Picasso: Dünyaya açılan pencere” adlı sergi Hamburg’daki Bucerius-Forum’da 16 Mayıs’a kadar sanatseverlerle buluşacak.
