Bu dönemde yaşadıkları ve tecrübeleri, yıllar sonra Picasso’nun şu sözleri söylemesine neden olacaktı: “Yaratıcılığın baş düşmanı, iyi hissetme dürtüsüdür.” Bu söz, bu dönemin en belirgin özetiydi.
Picasso, mavi döneminde çocukluk yıllarından beri en sevdiği renk olan, gökyüzünün ve denizin temsili, huzur verici maviyi; ölümü, yaşlılığı, fakirliği en gerçek haliyle ifade edebilmek için kullandı.
1904 yılında Paris’e yerleşmesiyle beraber bu acı dolu dönem yerini bir geçiş dönemi sayılabilecek Gül Dönemine bırakıyordu.
Picasso’nun ‘Mavi Dönemi’nin nedeni en yakın arkadaşı Casagemas bir gün şarap içmek için gittiği dükkanının arka odasında intihar etmesiydi.
Picasso en yakın arkadaşını kaybetmiştir ve derinden etkilenir. 1901-1904 arası yaptığı tablolar mavi renge bürünmüştür. Hüzünlü Mavi Dönem, Picasso’nun daha çok depresif resimler yaptığı bir dönemdir. Picasso’nun yakın arkadaşı Carlos Casagemas ‘ın 17 Şubat 1901’de intihar etmesinin bu dönem üzerinde etkili olduğu söylenir.
1901’den önce Picasso’nun konusu geniş çapta kentsel sahneler, çağdaş toplum, dini tasvirlerdir. Bununla birlikte, arkadaşı ve sanatçı Carlos Casagemas’ın ölümü bu renkli ve hedonistik dünyayı melankoli haline getirdi.
Casagemas’ın ölümü sonraki yıllarda Picasso ve sanat eserleri üzerinde derin bir etki yaptı.
Casagemas’ın Ölümü, 1901
Yaşamın getiricisi ve sembolü olarak bir mum: Casagemas’ın kendi karanlık ve utangaç kişiliğine bir karşıtlık…Bu resmin mavi renkli ikinci bir versiyonu da yine Casagemas’ın Cenaze Töreninde yaratılmış ve ortaya çıkmıştır. Picagos, Casagemas’ın ölümünden sonra Paris’e döndü.
Portre, Paris 1901 – Picasso Mavi Dönemi başlangıcı
20 yaşındaki Picasso bu portrede çok daha yaşlı görünüyor. Yüzü dolambaçlı ve sakallı. Doğrudan kanvasın dışına bakıyor. Büyük bir paltoya sarılı, melankoli havası sızdırıyor. Burada mavi tonlarını kullanıyor fakat acı ve sıkıntı zamanınlarından, hiçbir rahatlık yok. Bu portre, Picasso’nun Mavi Dönem’in başlangıcıydı ve bundan sonra elde etmeye çalıştığı her şeyi kapsıyor.
La Celestine (Kataraktlı Kadın), 1903
İlginçtir ki, kendi portresindeki konumlandırma burada kataraktlı yaşlı kadının portresinde yansıtılıyor. Picasso’nun Paris’teki hayatı onu yoksullar ile temasa sokmuştu ve yaşlı bir kadının bu sempatik portresi, Picasso’nun daha az şanslı olanlara gösterdiği saygınlık ve haysiyet hissini gösterdiğini gösteriyor. Bu Picasso Mavi dönemi, toplumu yansıttığı için mükemmeldir. Picasso’nun bu figürde kullanmaya başladığı uzunlamasına formları görmeye başlayabiliriz ve Celestine derin karanlık paltoları Picasso’nun kıyafetlerini anımsatıyor.
İki Kız kardeş (Ziyaret), 1902
İki kız kardeş başlıklı tablosundaki mavi tonlar kendilerine daha manevi bir his veriyor; Işık yüzlerini aydınlatıyor, arkasında duvara gölgeler atıyor. Kafalar ve ayaklar çıplakken, bu Rönesans dini bir resim sergiliyor ve Picasso kusursuz bir şekilde kederi yakalıyor.
La Vie, 1903
Picasso, duyularını süslemek için kendi becerisinin tüm unsurlarını bir araya getirdi. Solda Casagemas ve Gabrielle birbirlerine yaslanıyor. Cilt tonları buz gibi soğuk ve açık fiziksel yakınlığa rağmen, burada daha fazla ayrı olamayan bir çift var. Gabrielle’in Casagemas’la evlenmeyi reddetmesinin sebebi kısmen doğuştan olan iktidarsızlığına bağlıydı: Fiziksel sevgi sunamıyordu ve Picasso’nun onu çıplak ve yarı çıplak olarak tasvir etmesinin sebebi bu olacaktı.
Picasso’nun sevgili arkadaşının ölümünde hissettiği acı, Picasso’yu bir sanatçı olarak canlandıracak ve onun bedenini ve ruhunu kendisinde hissettirecek en unutulmaz tabloların ve stilini ortaya çıkmasına neden olan, mavi bir dünya içinde kendini gösterdi bir iş olacaktı.