Pompeii

Pompeii’ye ilk gidişim bundan yedi sene öncesine dayanıyor. Kiminle konuşsam bir gün herkesin gitmeyi ve görmeyi hayal ettiği yerlerden biri. Ama asıl benim üzerinde durmak istediğim, gördüğüm yaşadığım bir şehri anlatmak değil, o şehrin ilginç geçmişi ve hikayesi…

Pompeii ya da Pompei İtalya’nın Campania bölgesinde Napoli kentine 25 km uzaklıkta bulunan antik bir Roma şehri. Zamanında Roma İmparatorluğu’nun en gözde şehriydi, ta ki Vezüv Yanardağı üzerine patlayana kadar. Şehrin deniz kıyısına yakın olması, imparatorluğun ticaret başkenti olmasını ve halkın zenginleşmesini sağladı.

Pompei’de yaklaşık 20.000 kişinin yaşadığı biliniyor. Halkın büyük bir çoğunluğunu köleler oluşturuyordu ve asilzadelere hizmet ediyorlardı. Asilzade zenginlerin zevk düşkünlüğü yüzünden eşcinsellik ve cinsellik hat safhadaydı. Birçok genel ev inşa edilerek, taştan yataklar yapılmış. Pompei’deki yaşam tamamen lüks, zevk, yeni zevk arayışlarıyla sürmüş. İlk olarak Vevüz uyarısını depremlerle vermeye başlamış. Daha sonra bir gün şehri duman kaplamış ama halk bunu da pek umursamamış ve günlük hayatına devam etmiş. Ancak Vezüv 79 yılında şehrin üzerine patlayana kadar.

Lavların üzerine püsküren insanlar taşlaşmışlar ve bugüne kadar gelmişler. Ancak yapılan araştırmaları göre Nüfusu 20.000 olan Pompei’de sadece 2000 kişinin kalıntıları bulunmuş. Bu demek oluyor ki halkın çoğunluğu kaçtığı. Kalanlar da sadece köleler, yani asilzadeler kendilerini bir şekilde kurtarmışlardı.

Şehrin zevke olan düşkünlüğü nedeniyle tarihten silindiğine inanç çok büyüktür. Hatta bazılarına göre Pompei de, Sodom ve Gomore gibi Allah tarafından cezalandırılan şehirlerden biri. İmparator Caligula zaten kendi kız kardeşine aşık olarak en büyük günahı işliyordu. Halkın ise ondan geri kalır yanı yoktu. Bir ticaret şehri olan Pompei’nin dört bir yanı genelevlerle çevriliydi.

Pompei’de birçok hamam görebilirsiniz, temizliklerine çok düşkün bir halk olduğu anlaşılıyor. Pompei yemekleri ve ipeği ile de çok ünlüymüş. Her köşebaşında bir fırın görmek mümkün. Halkın yarısından fazlası olan köle olan Pompei’de Köleleler, köle pazarlarından seçiliyormuş. Pompei bir liman şehri ancak gittiğinizde denize bir kıyısı kalmadığını göreceksiniz. Çünkü Vezüv patladıktan sonra dağdan kopan parçalar denizi doldurmuş.

1748 yılında bir köylünün Pompei’de heykeller bulması üzerine kazılar yapılmış ve eski şehrin beşte ikisi meydana çıkarılmış. Bugün şehrin harabeleri, turistlerin başlıca gezi yerlerinden biri.

Günümüzde Pompei’nin büyük bir kısmı ortaya çıkarıldı. Bugün gezen insanlar 2000 yıl önceki şehri olduğu gibi görebiliyorlar. Lavlar altından çıkarılmış evler, sokaklar, tapınaklar ve diğer eşyalar herkesin ilgisini çektiğinden burası önemli bir turistik bölge haline geldi.

Jeologlara göre halkın ölüm sebebi kükürt gazı. Taşa dönmelerinin sebebi ise yanardağın püskürttüğü volkanik tozun sertleşmesi. Bu lavlar kalıp oluşturmuş, zamanla içerideki vücut çürümüş fakat kalıp aynı kalmıştır.

Arkeologlar kenti keşfettiklerinde son gün pişmiş ekmeği bile fırında buldular.

Vezüv’ün tarihçi ve arkeologlara bahşettiği devasa nimettir.  Soğumuş lavlar bu şehrin yapılarını içindeki çeşmeye, masaya, hatta çoğu yerde duvardaki boyaya kadar korumuştur. Çok iyi korunmuş bir anfitiyatrosu vardır.