Johannes Vermeer: Sanatçı mıydı, mucit mi? Vermeer’in tablolarında ayrı bir hüzün, ayrı bir yaşanmışlık vardır ve sanki elinizi uzatsanız o tablonun içine girebilecekmişsiniz hissini yaratır. Johannes Vermeer 31 Ekim 1632’de hayata geldi. Evlerin içindeki gündelik hayatı betimlediği tablolarıyla tanınan Hollandalı Barok ressam.
Devamı hakkındaJohannes Vermeer: Sanatçı mıydı, mucit mi? …
Yazar: Art City Culture
Federico Fellini: Sinemanın dahi-deli kült yönetmeni
Federico Fellini: Sinemanın dahi-deli kült yönetmeni. Hepimiz birer sıradan insanlarız ama kimimizin yazgısı hayatını sahne ışıkları ve kamera objektifleriyle buluşturuyor, kimimiz ise o parıltılı hayatlara sadece tiyatro ve sinema koltuklarında seyirci olarak tanık oluyor.
Devamı hakkındaFederico Fellini: Sinemanın dahi-deli kült yönetmeni …
Picasso: Dahi ve naif bir adamın soyadı
Kentler, sayısız işlevi yanında yaratıcılığı sergileme alanı olma özelliğine sahip… her insanın içinde yaratıcı bir yan olduğuna inanlardanım ama kimimiz yeteneğini içinde saklıyor, kimimiz bir dokunuşla yaşadığı çağa renk katıyor. Picasso deyince akla birçok kent gelebilir. Doğduğu yer olan Malaga, büyüdüğü Korung, ünlendiği Paris, ustalaştığı Avingnon, kübizmi lanse ettiği Münih ya da sergileriyle etkilediği New York.
Devamı hakkındaPicasso: Dahi ve naif bir adamın soyadı …
Klasik müziğin süperstarı: Liszt

Liszt yumuşak dokunuşlarıyla gezinmeye başlar yüreğinizde, çok yumuşak, çok narin yüreğinizin en ücra köşelerinde Liszt’in notaları dolaşır. O kadar hassas dolaşır ki hayır diyemezsiniz. Liszt fark ettirmeden hızlanır dolanırken, artık büsbütün sizi kavramıştır, siz de onunla beraber akıyorsunuzdur notalara.
Devamı hakkındaKlasik müziğin süperstarı: Liszt …
O iyi görünümlü bir adam değildi, garip dişler…

Büyük bir dünyadır Jacques Brel. İçinde dolaşmakla değil, uzaktan bakmakla anlaşılır. Şarkılarında sürekli keşfettirir, sıkmaz…tünelin sonundaki ışık gibidir Brel, yaklaştıkça uzaklaşır, aydınlığı ancak dışarıdan bakanlar görebilir. Brel’le arkadaş, akraba olmak için onu dinlemek ama gerçekten dinlemek gerekir. Brel dinlenmez, yaşanır.
Devamı hakkındaO iyi görünümlü bir adam değildi, garip dişler… …
Mösyö Kreşendo’nun Evlilik Sözleşmesi’ni gördünüz mü?
O zorlu ve yorucu sabahların müjdeleyicisi, gerçek bir neşe pınarıdır. Mösyö Kreşendo’nun Evlilik Sözleşmesi’ni gördünüz mü veya dinlediniz mi? Otuz yedi yaşında beste yazmayı bırakıp kendini daha çok mutfak sanatına, yeni yemekler icat etmeye vermiştir.
Devamı hakkındaMösyö Kreşendo’nun Evlilik Sözleşmesi’ni gördünüz mü? …
Klasik müziğin en büyük devrimcisi
Avrupa’nın ortasındaki bu kentin ismi söylendiğinde Türklerin ilk aklına gelen Kanuni Sultan Süleyman, ikincisi ise Merzifonlu Kara Mustafa Paşa. Burası Osmanlı için alınamayan bir kale, Osmanlı’nın batıda dayandığı son kapı. Dünya içinse klasik müziğin başkenti.
Devamı hakkındaKlasik müziğin en büyük devrimcisi …
Bir ressam, ressamların en yeteneklisi: Rembrandt
Bir ressam, bence ressamların en yeteneklisi. Kendisi ışığın ve gölgelerin ressamı… Bir ressam, ressamların en yeteneklisi: Rembrandt. Fotoğrafın daha icat edilmediği zamanlarda çizdiği resimlerle adeta fotoğraf çekmiş bir sanatçı. Rembrandt denince akla resimde ışık gölge sanatı akla geliyor, ressam ışık ve gölgeyi özel bir tarzla ifadenin bir vasıtası olarak kullanıyordu. Onun en çok ilgisini çeken insanların iç gerilimini, iç dünyasını yaşadığı ızdırabın kişide meydana getirdiği psikolojik yapısını tasvir etmekti.
Devamı hakkındaBir ressam, ressamların en yeteneklisi: Rembrandt …
Yoksa gördüğünüz sadece bir Fransız garsonu mu?
Jean Paul Sartre 1905 yılında Paris’te Burjuva bir ailede doğmuş ünlü bir Fransız yazar ve düşünür. Yoksa gördüğünüz sadece bir Fransız garsonu mu? Felsefi içerikli romanlarının yanı sıra her yönüyle kendine özgü olarak geliştirdiği Varoluşçu felsefesiyle de yer etmiş; bunların yanında varoluşçu Marksizm şekillendirmesi ve siyasetteki etkinlikleriyle 20. yüzyıl’a damgasını vuran düşünürlerden biri olmuştur.
Devamı hakkındaYoksa gördüğünüz sadece bir Fransız garsonu mu? …
Venedik’te hiç bir Carlo Goldoni gördünüz mü?
Dünya bir sahneyse bu şehir o sahnenin son perdesi. Yaşam sahnesinden roller dağıtıyor. Bu adanın üzerindeki 400 köprü yaşam sahnesinde karşılaşanları birbirine bağlıyor adeta. Ne yeryüzünde ne de denizde olan ama ikisinin ortasından replikler fısıldayan bir kent.
Devamı hakkındaVenedik’te hiç bir Carlo Goldoni gördünüz mü? …
Müziğin anayasasını yazan en büyük besteci Bach’tır
Sabahları vaktiniz olur bir 5 dakika Bach dinlerseniz gününüze ne kadar güçlü başlayacağınızı biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz…alacağınız gücü size hiçbir vitamin, alacağınız mutluluğu size hiç kimse veremeyecektir. Müziğin anayasasını yazan en büyük besteci Bach’tır . Bach bu denli önemlidir yaşamımızda, sakın Bach’sız kalmayın.
Devamı hakkındaMüziğin anayasasını yazan en büyük besteci Bach’tır …
Bir Tapınak Şövalyesi: DANTE
Yaş 35 yolun yarısı eder, Dante gibi ortasındayız ömrün, delikanlı çağımızdaki cevher yalvarmak yakarmak nafile, bugün gözünün yaşına bakmadan gider. Cahit Sıtkı Tarancı’nın bu dizeleriyle tanışımızdır Dante’yi ya da en azından ben Dante ile böyle tanıştım.
Devamı hakkındaBir Tapınak Şövalyesi: DANTE …
Piyanonun Şairi: Frederic Chopin
Frederic Chopin benim için eve varmaktır, evde olmaktır… Chopin havalar soğumaya başlayınca birden en iyi arkadaşım oluverir. İçimin huzurla dolmasına yardımcı olur. Nocturne’larını yağmurlu bir günde dinlemek insanı her zaman hüzünlendirir. Chopin’in “piyanoca” konuştuğu söylenir. Besteleri naif, kibar ve narindir.
Türkiye’nin Van Gogh’u Fikret Mualla
Türkiye’nin Van Gogh’u Fikret Mualla. Çalkantılı ve bohem yaşam tarzı nedeniyle sadece sanatı değil, yaşamı da resim tarihine adeta bir mitoloji olarak geçmiştir. Devamı hakkındaTürkiye’nin Van Gogh’u Fikret Mualla …
Pompeii
Pompeii’ye ilk gidişim bundan yedi sene öncesine dayanıyor. Kiminle konuşsam bir gün herkesin gitmeyi ve görmeyi hayal ettiği yerlerden biri. Ama asıl benim üzerinde durmak istediğim, gördüğüm yaşadığım bir şehri anlatmak değil, o şehrin ilginç geçmişi ve hikayesi…
Devamı hakkındaPompeii …
Ne Zaman Evleneceksin?
Henri Paul Gauguin, boş zamanlarında resim yapan bir borsacı, sonradan dünyaca ünlü olan bir Post-Empresyonist Fransız bir ressam. Son günlerde adından bu kadar bahsetmemizin sebebi ise; Tahitili iki kızı resmettiği “Ne Zaman Evleneceksin?” tablosunun 300 milyon dolara satılarak ‘en pahalı sanat eseri’ rekorunu kırması.



